Mersin denince akla önce deniz , kum güneş , tarihi yerler; tarım alanları, narenciye, pamuk, meyve, sebze gibi tarımsal faaliyetler ve Mersin Limanı gelir. Tarım, nakliyecilik, transit taşımacılık, Serbeste Bölge, Organize Sanayi Bölgeleri bazı önemli sanayi tesisleri Mersin’in ekonomisinin can damarlarıdır.
1980 yılından önce siyasi kavga ve kıyımlardan kaçanları bağrına basan Mersin, 1990 sonrasında terörden kaçanlar ile büyük göç almış ve fakat en son maalesef Suriye Vatandaşları’nın hesapsız, denetimsiz yoğun göçü ile karşı karşıya kalmıştır.
Birinci Kuveyt krizine kadar yaş sebze meyve ihracatı ile ekonomisi güçlenen Mersin; Irak’ın Kuveyt’i işgali, iki ayrı Irak krizi ve en son Suriye Krizi ile ekonomik olarak derinden etkilendi.
Önce Ataş Rafinerisinin kapanarak depolama tesisine dönüşmesi ve ardından bir çok sanayi tesisinin kapanması ile Mersin bir sanayi kenti olma hayalinden bayağı uzaklaştı.
Son yıllara gelecek olursak: 2015 yılından bu yana Ülkemizde ardı ardına yapılan seçimler, 2016 yılının hem ekonomik ve hem de ekonomiyi doğrudan etkileyen iç ve dış siyaset anlamında olağanüstü hareketli bir yıl olması, 2017 yılında ise ekonomik göstergelerin daha çok alarm vermesi Mersin’inimizi ve Mersin’in ekonomisini çok ciddi bir biçimde olumsuz olarak etkiledi,
Mersin’de bulunan pek çok sanayi kuruluşunun merkezlerinin Mersin’de olmaması da ekonomik açıdan Mersin için üzüntü verici.
Ama en önemlisi Mersin’de şehir içinde açılan alış veriş merkezleri neredeyse küçük işletmelerin ve esnafın sonunu getiriyor.
Tablo böyle olunca bu durum en çok küçük ve orta ölçekli esnafı, KOBİ’leri, küçük işletmeleri, işyerlerini zora sokmakta.
Durumu hepimiz biliyoruz, kentimizin ekonomisinin iyi olmadığından, kentimizin iyi yönetilmediğinden şikayet ediyoruz.
Peki ama biz, Mersin’de yaşayanlar durumu düzeltmek için ne yapıyoruz?
Önce biz Kentimiz için çaba göstermeliyiz.
Önce küçük işyerleri ve esnaflarımızdan alış veriş yaparak işe başlamaya ne dersiniz?
Günlük alış verişimizi Mahalle bakkalından yapalım; ihtiyaçlarımızı Mersin esnafından ve işyerlerinden almaya özen gösterelim; Alacaklarımızı Atatürk, Hastane, İstiklal Caddeleri, Çamlıbel ve semtimizdeki dükkanlardan , esnafımızdan alalım. Sebze ve meyveyi semt pazarları ve mahalle manavlarından alalım yani sadaka sarayda kalsın.
İşadamlarımız yatırımlarını Mersin’e yapsınlar. Ekonomik güçlerimizi birleştirip birlikte işletmeler kuralım. Üretim ve tüketim Kooperatifleri ile ekonomik güçlerimizi birleştirelim.
Bunlar sadece birer örnek yapacak ve yapılabilecek bir çok şey var. Sızlanmayı bırakıp çalışalım, üretelim, kazanalım, kazandıralım.
Kent iyi yönetilmiyor diyorsak aksaklıkları yazalım, çizelim, anlatalım.
Uzun lafın kısası Mersin’e hep birlikte sahip çıkalım; Başka Mersin de yok, gidecek başka
yerimiz de…
Sevgi ve saygılarımla…