Bilen bilir bir kent merkezinin uğrak noktalarından biri; Altamira Sanat Galerisiydi….
Mersin’in ilk özel sanat galerisi.
Adı, tarih öncesinden kalma duvar resimlerinin bulunduğu mağaradan gelir…
Altamira Sanat Galerisi adına yakışır şekilde, insanlığın hafızası olmak isteğiyle; 28 Ekim 1999’da Ahmet Yeşil, Gazanfer Uğural, Doğan Akça, Bülent Akbaş ve Sühendan Şimşek tarafından kurulmuş, önümüzdeki ay 18’inci yaşını kutlamaya hazırlanan önemli bir değerimiz..
Kapılarını sanatın her dalına sonuna kadar açan bu galeri Sanat Sokağı ile de özleşmiş bir yapıydı…
Taki iki yıl öncesine kadar…
Yıllarca direndi galeri!
Düzenlediği etkinliklere; bakanından milletvekiline, valisinden emniyet müdürüne, rektöründen bürokratına ne kadar ilgili, yetkili, sorumlu, görevli var ise seve seve, koşa koşa geldi!
Ama hepsi, yaşanan sıkıntıları görmezden gelmeyi seçti!
Sanat Sokağı’nın günden güne eriyişini, çoraklaşmasını seyretti!
Kırathanelerce kuşatılan Sanat Galerisi, verilen sözlerin tutulması üzerine taşınmak zorunda kaldı!
Bugün bu bölgede kırathaneler varlıklarını daha güçlü sürdürüyor!
Yöneticilerin istediği gibi!
Sanatı ne yapacaksın? Git kahvede otur çay, sigara iç, biraz siyaset ve eve git!...
Ve Sanat Sokağı son nefesinde!
Muktedir birkaç özverili, cesur insanın çabaları ile ayakta kalan toplumun her kesimine hitap eden işletmeler sayesinde şimdilik sokağın tavanını seyredebiliyoruz!
İçel Sanat Kulübü’nün durumu ise malum!
‘Restore edilecek’ denilerek önce binası elinden alındı, sonrasında ‘Alkol ruhsatı’ verilmeyerek lokali gitti!
O kocaman bir dünyaya-kalbe sahip kulüp küçük iki odaya mahkum edildi!
Adı SANAT olan bu sokağın adına yakışır bir şekilde kentin hafızası olarak varlığını sürdürebilmesi için bir şey yapmalı!