Kaldırım işgallerini önleyemeyen, kaldırımları halkın kullanımına açamayan belediye yönetimleri kentlere ‘çağ’ atlatma vaadiyle seçime giriyor!..
Otopark sorununu çözemeyenler ‘ulaşım’ da neredeyse uzay teknolojisi kullanma sözü verecek kadar çıtayı yükseltiyor!..
Kentin sokaklarını temizlemekten, güzel bir görünüme kavuşturmaktan aciz olanlar, Paris’i kıskandırmanın hayalini kuruyor!..
Çöpleri toplamayı beceremeyenler, ‘geri dönüşüm’ diyerek komik oluyorlar!...
Her yıl doğaya karşı yaptıkları altyapı çalışmaları kafalarına yıkılanlar, çocukların ölümünden bile ders almıyor!..
Yılın 300 günü güneş alan kentte güneş enerjisini çatıları işgal eden su ısıtma tesislerinden öteye götüremeyenler temiz enerjiyi sözde gündemlerine alarak boşa enerji harcıyorlar!...
Verimli tarım arazilerini imara açanlar her ilçeye hal, tarımsal destek sözü veriyor!...
Meraları yok edip, hayvancılığı engelli atlamaya dönüştürenler her ilçeye mezbahane sözü veriyor!...
Denizleri kaderine terk ederek arıtmayı göstermelik tesislerden öteye götüremeyenler, denizin üzerinde yürürcesine mucizeler gerçekleştirmenin vaatlerini verebiliyor!...
Daha kendi ekipleri ile çalışamayıp seçimin ertesi günü birbirlerine düşenler herkese mavi boncuk dağıtıp ‘birlikte yönetim’ sözü veriyor!
‘İmar’ denilince akıllarına sadece rant gelen ve plan tadilatları ile kenti talan edenler evcilik gibi ‘şehircilik’ oynuyor!..
Kentsel dönüşümü ağızlarına almaya korkanlar sosyal konut-uydu kent yapabileceğine bir tek kendisini inandırıyor!...
Üstelik sanki bunları yapabilmiş gibi bir de vizyon projeler açıklıyorlar!
Siz önce çöpleri toplayın, kaldırımları işgalden kurtarın! Otopark sorununu çözüp, açtığınız derelerin üzerini kapatarak çocukların ölmesini engelleyin! Kentsel dönüşüm yapmadan, metro-metrobüs-teleferik yapılamayacağını, yapılmaması gerektiğini idrak edin!...
Söyleyecek çok şey var ama bunları dahi yapsanız zaten diğer sorunlar kendiliğinden çözülecektir…
Ama nerde sizde o niyet, o kafa, o istek, o sevgi…