Bugün 10 Ocak.
Gazeteciler için önemli bir gün.
Bu nedenle 59 yıldır kutlarız.
Pardon ilk yıllarda kutlardık.
Sonrasında, kutlamaz/kutlayamaz olduk.
Nedir 10 Ocak’ın hikayesi?
4 Ocak 1961'de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur.
Bunun içindir ki 10 Ocak,
1961-1971 arasında “Çalışan Gazeteciler Bayramı” adıyla kutlanmış; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, ” 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü” olarak değiştirilmiştir.
Anlayacağınız, daha 10. Yılında gazetecinin yasayla kazandığı haklara tırpan vurulmuştur.
Sesin çıkmaz ve bir kez tıpnan yemeye başladın mı arkası gelir zaten.
11 Eylül 1980 sonrası yaşadıklarımızı çok iyi bilirim.
İçeri atılan gazetecileri..
O yıllarda çiçeği burnunda bir gazeteciydim.
Tam olgunlaşıyorduk ki gazeteci kavramı değişmeye başladı.
Yönetimde söz sahibi olmak isteyenler medyayı ele geçirdi.
Tabi ki bununla da kalmadı.
Asıl değişim 2003 sonrası yaşandı mesleğimizde.
Daha güçlü bir yönetici geldi ve hem medyayı hem de patronlarını satın aldı.
Sonunda Yandaş Medya doğdu/yaratıldı.
10 Ocak 1961’den 10 Ocak 2020’ye medyanın geldiği noktanın çok kısa özetidir yukarıda yazdıklarım.
Şimdilerde ortalık harman yeri.
Gazeteler satmaz, tv’ler izlenmez oldu.
Ne hikmetse gazeteci/yazarların sayısı her geçen gün artıyor.
Kaçı gerçekleri yazıyor/yazabiliyor? diye sorarsanız, yanıtımı bir elin parmaklarını geçmez olur!
Çünkü, yazmadan para kazanmaya alıştılar bi kere.
İşleri halkın doğru bilgiye ulaşmasını engellemek..
Bunun adı düpe düz çalmaktır.
Yazacak çok şey var, ama kim yazar kim okur kim dinler?
Sözün ÖZÜ;
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamayı unuttuk.
Buruk bir anma ile geçiştiriyoruz.
10 Ocak’ı Çal(ış)mayan Gazeteciler Günü olarak kutlamak daha anlamlı olmaz mı? diye düşünüyorum.
Ne dersiniz sevgili meslektaşlarım..!