“Belediyeler olarak, basınla ilgili, onların yaşamlarını idame ettirebilmesi, emeklerinin karşılığını alabilmesi için yasalar çerçevesinde el uzatmak zorunluluğumuz olduğunun farkında olmamız lazım ki, hepimiz bunun farkındayız. Bu bizim görevimiz. Basını koruyalım, basını yüceltelim bunda bir beis yok ama bunun karşılığında da doğru kalemler, doğru fikirleri, tarafsız değerlendirmeleri, yorumları olan, gerçekten toplumu iyi şekilde yönlendirebilecek, doğru haberi toplumla paylaşan bir basının olması yönünde de cemiyetin emek sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum. Cemiyetler sadece tabelaları olan süslü binalar değil. Cemiyetin esasına girmek lazım. Basın etik kuralları çerçevesinde gereğini yapan meslektaşlarına sahip çıkması lazım. Ama bu alanı, bu mesleği kirletenlere de gerekli müeyyideyi uygulaması lazım”
Yukarıdaki uzun giriş sevgili Büyükşehir başkanımıza ait.
Karışık bir ifade ama toparlayıp baktığımızda katılmamak elde değil.
Ancak ağızdan çıkanların uygulamada her zaman mümkün olmadığını bilenlerdeniz.
Hele bir de sırtında yumurta küfesi olmayanların nasihatlerine alışkınız.
Sırtımız sıvazlanıp, demokrasinin bekçisi olduğumuza inandırılırken aslında yandaşların yollarının açıldığını, gazetelerin, gazetecilerin ayrıştırıldığını , kimilerine nutuk atılırken kimilerine köşelerin döndürüldüğünü gördü bu gözler.
Her gelen kendi amacına uygun kullandı bu mesleği ve emekçilerini.
Bu durumu her gelen başkan bilir.
Her gelen bu gün olduğu gibi parlak cümlelerle işe başlar, mesleğimizi yüceltir.
Aynı zamanda oturduğu makamın ekonomik gücünü sopa olarak kullanır uygun adımda yürümeyen meslektaşlarımıza.
Kısır döngüdür.
Böyle sürer bizim işler bu devirde.
Kimimiz çok zor ekonomik şartlarda işini yapmaya çalışır, kenti için, kent yaşayanları için, didinir durur.
Kimisi de uzatılan havucu kabul eder, sallar başını alır maaşını, akan çeşmeden küpünü doldurur.
Çeşmenin başındaki bay başkanda parmağını sallar, ayarını çeker.
Akıllarına kamunun parasının hangi basın kuruluşlarına nasıl dağıtıldığını açıklamak gelmez nedense.
Bence bay Başkan akıl vermesin.
Basına dağıtılan paraları açıklasın.
Biraz cesaret.
Biraz dürüstlük.
Biraz adalet.
Biraz şeffaflık.
Biraz da iyi niyet.
Ha gayret.
Manzarayı görelim hep beraber.
**
Sevdiğim Laflar:
"ELE VERİR TALKINI, KENDİ YUTAR SALKIMI.."