Türk basın tarihinin utanç günlerinden biriydi dün!
27 yıl önce araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu, gerçeğin peşinde olduğu için 24 Ocak günü arabasına konulan bomba ile öldürüldü!
Cinayet aydınlatılmadı!
Karanlıkların aydınlığa çıkması için ömrünü veren adamın cinayetindeki karanlık aydınlatılmadı!
Ve Türkiye bu acıyla kıvranmaktan, utancının altında ezilmekten vazgeçmedi!
Bu cinayet aydınlatılmadıkça güzel günler gelmeyecek!
Bu cinayet aydınlatılmadıkça birbirimiz ile barışamayacağız!
Bu cinayet aydınlatılmadıkça gülemeyeceğiz!
Bu cinayet aydınlatılmadıkça el ele veremeyeceğiz!
Aydınlanacak karanlıklar ki, güneşli güzel günler uyanacağız…
***
Gazeteciler terzilere benzer. Kendi söküklerini dikemezler. Acı çekmez, korkmaz sanılırlar…
Oysa böyle değildir! Onlarda insandır! Onlarında canı yanar! Onlarında yüreği sızlar! Onlarda ağlar! Ama gösteremezler… Gösterirler ise gazeteciliğe karşı suçlu hissederler kendilerini… o yüzden onlar bunu gösteremeseler de toplum bilmelidir, anlamalıdır!
Gazetecilere sahip çıkmalıdır!
Gazeteci kendisi için değil halk için kamu görevi yapar!
Mesele sadece haber yapmak değildir!
Gazetecilik bir yaşam biçimidir!
Haksıza karşı haklının, güçlüye karşı güçsüzün, ezilene karşı ezenin karşısındaki duruştur!
Gazeteciler sizin için var, onlara sahip çıkın!