Portakal Bayramlarından Narenciye Festivallerine geldik…
Tabi Portakal Bayramını kaybederek.
Tabi Altın Portakal Film Festivalini Antalya’ya kaptırarak.
Mersin Fuarı vardı…
O zamanlar çocuktum ama iyi hatırlarım.
Fuar zamanı şehir dışından insanlar akın akın Mersin’e gelirdi.
Bu o zamanlar şaşılacak bir şey değildi.
Farklı şehirlerden insanlar hem buraya ticaret yapmaya, fuara katılmaya hem de alış veriş yapmaya gelirlerdi.
Mersin Fuarını kimseye kaptırmadık ama artık oda yok.
Ardından İzmir Fuarı aldı başını gitti.
Şimdi isteseniz de o günlerde ki bir fuarı göremeyiz.
***
Bayram ve fuarlar gitti, yerini fiyasko ile sonuçlanan türlü türlü sönük fuarlar aldı.
Güya Mersin’i fuarlar kenti yapan fuarlar.
“Kimi kandırırsanız onu ikna edersiniz” misali fuarlar ama bu da bitip gidecek.
Bitsin… Kimseye yararı yok.
***
Emitt Fuarı ile güzellemeler yapanlara sormak lazım, kaç tur operatörü ile Mersin turu anlaşması yaptınız?
Kaç otobüs Mersin’e gelecek ve kaç firma tur düzenleyecek?
Bir… İki… Üç… On… Yüz?
Yoksa koca bir hiç mi?
Yani tıpkı sizin boşa kürek çekmeniz gibi mi?
Yanlış yaptığınızı anladığınız gün Mersin de bir şeyler değişecektir.
Nitekim bugüne kadar yapılan yanlışlar bizi bu duruma getirdi.