En önemli sorunu iş bilmezlik!
Mersin; tarım, hayvancılık, turizm, ticaret, sanayi, enerji, lojistik başta olmak üzere birçok sektörde iş yapılabilecek, istihdam yaratılabilecek bir kent!
Barındırdığı potansiyeller ile helva yapmaya müsait!
Yani malzeme var, usta yok!
Usta diye gelen ya malzemeden çalıyor ya da iş bilmezliğinden var olanı da heba edip gidiyor.
Mevcut beklenen yatırımların hayata geçmesini sağlayacak lobi mekanizmaları kendi ceplerine çalışırken, kaynaklar siyasete kurban gidiyor.
Geriye ne kalıyor; kapanan fabrikalar, yıllarca yarım kalan yatırımlar, çöpe giden paralar…
Şimdi böyle bir ortamda Mersin’in en önemli sorunu işsizlik demek soruna çözüm üretmek değil, bahaneye sarılmaktır!
Tarımda Mersin’de kazandıracağın çok küçük avantajlar ki bunlar hakkımız olan düzenlemeler, turizmde hak ettiğimiz yatırımların önünün açılması, ticarette var olan potansiyelimizin kullanılmasına imkan sağlanması, lojistikte-dış ticarette köstek değil destek olunması bile çok mesafe kat edilebilecekken hep aksi yönde ilerleniyor!
Sonra kalkıp ‘Mersin devletten alacaklı’ deniliyor.
Kardeşim bu alacağı sen tahsil edeceksin!
Milletvekillerin, valin, belediye başkanın, ticaret ve sanayi odan, borsan, deniz ticaret odan, esnaf odalar birliğin, kent dinamikleri el ele, omuz omuza verecek, siyaseti bir kenara bırakacak ve hak ettiğini isteyecek ve alacaksın!
Ama azıları işine geldiği yerden şikayet edip bahaneler üretirken, birileri de hiç oralı bile olmuyor…
Basın bunları yazdığı zaman ise günah keçisi oluyor!...
İşinize geldiği gibi konuşmayacaksınız!
Elinizi taşın altına koyup, kendi çıkarlarınızı ikinci plana alıp, kentinizi, ülkenizi düşüneceksiniz!
İktidara yakınlığınız ile övünüp şehre eli boş, cebiniz dolu dönmeyeceksiniz!