Gün geçmiyor ki Mersin’in başına bir çorap örülmesin.

Polipropilen tesisinin gölgesi kaybolmadan Davultepe bahçeleri gündeme girdi.

Davultepe bahçelerini kurtardık diyemeden Atatürk Parkı’nın önüne konteyner sahası yapılmak istendiği ortaya çıktı.

Abdullah Ayan’ın inanılmaz araştırmacılığı ve takipçiliği sonucunda öğreniyoruz konuyu.

 “Limanın Atatürk parkı önündeki 176 bin metrekarelik alanı betonla doldurarak konteyner sahası yapma ve Mersin' in akciğerlerini öldürme projesiyle ilgili ÇED dosyası 10.1.2020 günü askıya çıkarılmış.

10/02/2020 tarihinde de, kentten habersiz İDK Toplantısı gerçekleştirilmiş..”

Teşekkür borçluyuz kendisine.

Mersinliler olarak kendimiz için de “akıl” duasına çıkmamız gerek.

İnanılmaz bir işgal altındayız.

Sermayenin, fırsatçıların, üçkağıtçıların işgali ve saldırıları karşısında inim inliyoruz yıllardır.

Kapanın elinde kalıyor bu topraklar.

Yumurta kapıya gelene kadar uyanmıyoruz, ayılmıyoruz.

STK’larımız.

Siyasetçilerimiz.

Kanaat önderlerimiz.

Sözde yöneticilerimiz.

Gazetecilerimiz.

Hepimiz.

İşbirlikçilerden farkımız yok aymazlıkta.

Bence boş verelim gitsin.

Kaptıra kaptıra elimizde ne kaldı ki zaten.

Orduevinden Mezitli’ye kadar doğal plaj değilmiydi bir zamanlar.

Ne kalmış elimizde.

Koca bir hiç.

O güzelim sahilleri doldurup doldurup betona boğarken yokmuyduk?.

Sermaye otelleri, motelleri, siteleri kondururken  nerelerdeydik düşünün.

Tarsus’tan Anamur’a kaç cennet koy kaldı.

Hiç.

En güzeline de Nükleer kondurmuyor muyuz hali hazırda.

Atatürk Parkı’nı betona gömmedik mi hep beraber.

Kalanını kimler otopark yapmak istedi hatırlayalım.

Mersin’in en eski kurumsal binası, hafızası Hükümet Konağı mesela;

Kentten koparılmış durumda.

Büyükşehir Belediyesi oturduğu binanın sahibi değil.

Uray Caddesi’ndeki tarihi binaların durumu ortada.

İlk Belediye binası otopark olarak kullanılıyor, yok olmakta.

Azak Han’ı yıktılar, cenazesi  kaldı ortada.

Çankaya okulu yoğun bakımda.

Daha önce yok edilen Namık Kemal ve Cumhuriyet okullarını hatırlayan kaldı mı soruyorum.

Siz hiç “çıkmaz cadde” duydunuz mu?.

Biz de var.

Mücahitler caddesi ortadan ikiye bölünmüş.

Nereden girersen gir; çıkış yok.

Kim neden bölmüş diyen de yok; çare arayanda.

Denizi, ovayı bitirdik sıra yaylalarımıza geldi bugün.

2 B dümeniyle yer kalmadı Toroslar’da.

Atatürk Parkı’nın önüne konteyner sahası yapılacakmış!.

Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler  efendim.

Talan edilirken           “gelişiyoruz” zannedip “marka kent” oluyoruz diyenler i alkışlayanları unutmayalım.

Büyük önder Atatürk’ün sözüne sahip çıkamayanlar parkına mı sahip çıkacak?.

**

Sevdiğim Laflar.

“ÇOBANI OLMAYAN KOYUNU KURT KAPAR..”