On günlük Kurban Bayramı tatili bitti, artık gerçek gündemimize yani ekonomiye dönebiliriz. Yüzümüz ekonomiye dönerken, gayri ihtiyarı elimizi attığımız cebimizdeki ateş bizi yakabilir aman dikkat!...
Kredi kartlarına yüklendik, hatta kredi çektik bayramı atlattık…
Peki şimdi ne olacak?
Elde avuçta, yastık altında ne varsa gidecek. Tabi kaldıysa…
Okullar açılacak malum bu da ekstra bir gider bütçe için onu da hesaba kattık mi içinden çıkılmaz bir hal alacak geçim derdi…
İyi de bunun böyle olacağını bilmiyor muyduk? Biliyorduk.
Elde yok avuçta yokken yedik içtik eğlendik.
“Ölelim mi?” dediğinizi duyar gibiyim.
Ölmeyelim ama ayağımızı yorganımıza göre uzatalım.
Öngörülü olalım.
Ayranımız yokken tahterevalli ile gezmeyelim…
Ekonomik krizin yarattığı buhranın öyle seçim havaları ile bizi düzlüğe çıkaracağına inanmayalım!
Kendimizi kandırmayalım!
Tabiî ki bizim yapabileceklerimiz sınırlı. Asıl işi gayri safi milli hasıladan elde ettiğimiz payı alabilmemiz.
Hani şu 5’li çetenin aldığı gibi…
Ama bu payı bize kimse getirip altın tepside vermeyecek bunu unutmayalım!
Biz isteyeceğiz ki sahip olabilelim.
Peşine düşelim.
Takipçisi olalım.
Aksi takdirde bizim payımız da tıp ki İşsizlik Fonu’nun işverene gitmesi gibi 5’li çeteye gidebilir.
Gözlerimizi açmalı, gerçeklerle yüzleşmeli ve hakkımızı aramalıyız!
Bayram bitti hamınlar, beyler!
Karanlık günlerden çıkış için kurtarıcı beklemeyelim…