23 Ağustosta Suriye’nin Baniyas şehrindeki elektrik santralinde gerçekleşen petrol sızıntısı, çevre felaketini de beraberinde getirmiştir. Gelinen noktada Akdeniz’de hızlı bir şekilde yayılan sızıntının, tahmin edilenden daha fazla kirlilik oluşturduğu anlaşılmıştır.
Petrol sızıntısının meydana geldiği günlerde yapılan açıklamalarda bu etkinin sadece 26 kilometrekare olduğu söylenmişti. Ancak Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Kopernik 1 uydusu tarafından kaydedilen görüntüler, durumun ciddiyetini gözler önüne sermiştir. Kopernik 1 uydusu tarafından gözlemlenen ve ESA tarafından verilen bilgilere göre sızıntının yarattığı kirlilik New York boyutunda, yani 800 kilometrekare büyüklüğünde bir alana yayılmıştı.
Uzmanlar Meydana gelen petrol sızıntısının Akdeniz'e kıyısı olan ülkeleri tehdit ettiğini belirterek İskenderun ve Mersin Körfezi'ne girme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtmişlerdi. Petrol kirliliği İlk etapta Hatay’ın Samandağ sahillerine, Karataş sahillerine ve Mersin sahillerine parçacıklar halinde ulaşmıştır.
Petrol sızıntısının neden olduğu kirliliğe yönelik başlatılan temizlik çalışmaları devam ediyor. Ancak petrol sızıntısının çevresel sonuçları endişe verici boyuta. Mersin sahillerini de tehdit eden petrol atıklarına karşı Mersin Büyükşehir belediyesi ekipleri Tarsus sahillerinde temizlik yaptığını açıkladı. Petrol atıkları toplanırken, mavi yüzgeçli yengeç başta olmak üzere bazı deniz canlılarının sahile vurduğu görüldü.
Sızıntıdan kaynaklı petrol kirliliğinin, Akdeniz ekosistemine olumsuz etkileri kısa ve uzun vadede devam edecektir.
Petrol sızıntısının balıkçılık ve turizmi olumsuz etkilemesinin yanı sıra, belli bir zaman sonra dibe çökecek petrolden kaynaklı Deniz tabanına yapışan birikintilerde, dünyadaki tüm deniz türlerinin yüzde 18'ini temsil eden, yaklaşık 17 bin yaban hayatı türüne ev sahipliği yapan Akdeniz'in zengin ekosistemine zarar verecektir.
Bu tür kazaları önlemek ve olası kazalara karşı Türkiye’nin de taraf olduğu Barselona Sözleşmesi (Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi) kapsamında, Akdeniz’in kara kökenli kaynaklardan ve faaliyetlerden dolayı kirlenmeye karşı korunması protokolü ve olağanüstü hallerde Akdeniz’in petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesine karşı yapılacak mücadele ve iş birliğine ait protokol hükümlerinin, sözleşmeye taraf olan ülkeler tarafından acilen yerine getirilmesi sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.
Dilerim Bu tür çevre felaketleri bir daha yaşanmaz.