“Ormanlar peşkeş çekiliyor, meclis siyaset yapıyor” dedik ama dinleyene…

Çünkü; Mersin’de bazı alanların orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı kararı ile orman dışına çıkarılması rant endişesine neden olurken kente sahip çıkması gereken Büyükşehir Meclisi, siyasi tartışmadan öteye gidemedi!

AKP Grup Sözcüsü Zafer Şahin Özturhan, orman arazilerinin TOKİ, organize sanayi bölgesi ve Mut’ta hal yapımı için tahsis edildiğini söyleyerek, “Yatırıma-istihdama, Mut’ta hal’e mi karşısınız” diyerek tahsisleri savundu. 

Hiç kimse yatırıma, istihdama karşı değil!
Ancak doğru yatırıma, talana dönüşmeyen yatırıma, istihdam adı altında doğa-çevre katliamına karşıyız!

“Karşıyız” derken de bunun da lafta kalmaması gerekiyor!

Söylemden öteye gitmek, icraat yapmak lazım!

Mersin yüzde 52’si orman varlığına sahip bir kent ama bu orman varlığını son yıllarda adeta gözden çıkartıyor. Ve tam olarak peşkeşin Türkçe de ki şu karşılığı ile; “Verilmemesi gereken bir şeyi uygunsuz bir amaçla, ya da yersiz olarak birine vermek” şeklinde adeta talan edilmesine göz yumuyor.

Biz buna sessiz kalmayalım. Ama söylemden öteye gidelim. Aksi takdirde ‘dostlar alışverişte görsün’ misali ‘sessiz kalmadık’ savunması ile günü kurtarırız. Bunun da ne bize ne geleceğimize faydası dokunmaz.

Mersin’in, bu ülkenin çocuklarının hakkı olan bir metrekare toprak parçasını, ormanı dahi kimsenin kimseye peşkeş çekmeye hakkı yokken, bizim bu hakka sahip çıkmamız gerekirken, “Biz uyardık” demekten öteye gitmeliyiz.

Başımıza gelebilecek en kötü şey toprağımızın talan-yok edilmesidir.

Yaşam alanı olamayacak bir toprak parçasının kime ne yararı olacak?

Kime yarayacak?

Eninde sonunda bizi, insanlığı vuracak!...