Selam sevgili dostlar;
Tüm kadim inanışlara göre yeniden doğuşu müjdeleyen üç cemre de düştü; geldi bahar ayları…Tabiatın uyandığı; çiçeğin böceğin kaynaştığı bol hapşırıklı, göz yaşartan bahar ayları. Bu yıl ayrı bir cıvıltılı yaşanıyor maşallah baharın müjdecisi Mart. Uyanan sadece bitkiler, ağaçlar ve tabiat değil. Her sokakta ,caddede hele hele köylerde tüm belediyelerimizin cansiperane çalışmaları, yapılan yollar, hizmet götürmede bir yarış, bir ilgi ,bir alaka… İktidarı - muhalefeti ,ilçesi-büyükşehiri, yandaşı yoldaşı her biri sanki 5 yıl boyunca enerji toplamış da şimdi tüm gücünü bu Mart ayında tüketircesine çalışıyor. İşte bu durum tüm polenlerden tozlardan daha da göz yaşartıcı benim için bilmem siz ne düşünürsünüz?
Elbette vatandaşa ulaşan her hizmet geç de olsa kıymetlidir. Vatandaşımızın yararına olan her şeye alkış tutarız. Ama benim daha çok takıldığım bir konu var : O da şudur; yahu ekonomik sıkıntıların hepimizi hırpaladığı bu günlerde milyon tane afiş basıp 1 metre arayla ikişer ikişer asmak, aynı araçla aynı sokaktan akşama kadar sadece seçim şarkıları çalarak defalarca geçmek ve bunu şehrin her tarafında belki yüzlerce araçla yapmak bu kadar ucuz mu? Bu nasıl bir bütçedir , nasıl bir yatırımdır ? Bütçeleri tahmin etmek istemiyorum gözlerimin yaşarması bana yeter ağlamaya niyetim yok.
Elbette adaylar iletişim çalışmaları yapacaklar, projelerini ,vaatlerini anlatacaklar ama iletişim araçlarının bu kadar özensiz, israfın dibine dibine vurarak kullanılması bana göre en hafif tabiriyle görgüsüzlüktür, ayıptır. Bu milyonlar kimin ve nasıl bu kadar pervasız harcanıyorlar bunu düşünmek lazım. Sanki projeler ve hizmet vaadi ile değil de israfta yarışılan bir seçim yarışı. Sadece daha çok afiş gördüğü için ya da aynı seçim şarkısını daha fazla dinlediği için karar değiştiren bir seçmen olabilir mi sevgili dostlar?
Ben seçim şarkısı dinlemek istemiyorum. Benim ve tüm yurttaşların sorunlarını önce can kulağıyla dinleyip sonra anlayıp arkasından da akılcı çözümler üreten yerel yönetici profilleri görmek istiyorum. Görmek istiyorum derken yanlış anlaşılmasın ; bulvar boyunca bir metre arayla tüm direklere ağaçlara asılan afişlerdeki pişkin gülüşleri kastetmiyorum. Sokağımda, evimde, iş yerimde benim hangi sorunuma çözüm olacağını bana anlatacak, kanlı canlı ,en önemlisi vicdanlı profiller görmek istiyorum ve bunu sadece şimdi değil 5 yıl boyunca istiyorum,istiyoruz…Yine mi çok şey istiyoruz?
Not: Yazıyı kaleme aldıktan hemen sonra Yüksek Seçim Kurulu’nun görüntü kirliliği yaratan , ağaçlara asılmış afişleri toplatma kararı duyuruldu. Nerelerdeki hangi afişler toplanacak hep birlikte göreceğiz. Kimin afişi büyükmüş bakacağızJ