Tüm milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.
Bu bayram sadece bizlerin değil tüm dünya uluslarının bağımsızlığa, milli egemenliğe inancının vücut bulmuş halidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, 23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), milli mücadelemizin kurtuluşa giden yolda ki en önemli karargahı olmuştur.
Milli iradenin temsil organı, egemenliğimizin simgesi olan Meclisimizin 104’üncü yılı bizlere ve tüm dünyaya umut vermektedir!
İnsanlığı muasır medeniyet seviyesine taşıma yüklülüğümüz ile çocuklarımıza sahip olduğumuz bağımsızlığı, özgürlüğün değerini önemini daha iyi anlatabilme gayretinde olmalıyız…
Sadece kendi gelecekleri için değil daha yaşanabilir eşit, adil ve hakça, insanca bir düzen için mücadele etmek gerektiği bilincini aşılayabilmeliyiz.
İlim, irfan ve de ahlak sahibi gelecek nesiller için bugünden elimizi taşın altına koymalıyız!
Sadece kendi çocuklarımızı en iyi şekilde yaşatmak, okutmak, geliştirmek aslında kendi çocuklarımıza da kötülük yapmamız anlamına gelir!
En iyi şartlarda yetiştirip büyüttüğünüz çocuklarımızın sistemin modern kölesi haline gelmiş yığınlara dönüşmesine izin vermemeliyiz!
İyi insan, ahlak sahibi, dürüst çocuklarımızın kaos, savaş, çatışmaya kurban gitmesine izin vermemeliyiz!
Zorbalıkla, zalimce, hakkı yenerek, şiddete maruz bırakılarak yaşamdan koparılmasına izin vermemeliyiz!
Bunun için topyekün hepimiz tüm çocukları daha iyi bir geleceğe hazırlamalıyız!...
UNİCEF’in Türkiye Çocuk Araştırması 2022 Raporuna göre; Anneleri/temel bakım verenleri tarafından peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı %57,8 oldu.
YANİ ÇOCUKLARI SAĞLIKLI BESLEMEKTE EKSİĞİZ!
Rapora göre; Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu.
YANİ ÇOCUKLARI KORUYAMIYORUZ!
Son bir hafta içinde en az bir gün, günde en az bir saat yapılan sportif faaliyetler incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından 4-17 yaş grubundaki çocukların %14,1'inin yürüyüş/koşu yaptığı, %7,6'sının futbol oynadığı, %4,0'ünün bisiklet sürdüğü, %1,8'inin voleybol oynadığı, %1,5'inin basketbol oynadığı, %5,8'inin ise diğer sportif faaliyetleri yaptığı görüldü.
YANİ ÇOCUKLARI SPORTİF FAALİYETLERE YÖNLENDİREMİYORUZ!
Rapor uzun, değinilecek eksik çok… Ama şunu biliyoruz ki Türkiye’de çocuk hakları, ihtiyaçları, gereksinimleri için üretilmesi, hayata geçirilmesi gereken politikalarda çok ciddi bir açık var!
Oysa lafa geldiğinde her şey onlar için…
Ama artık MIŞ gibi yapmaktan fazlasına ihtiyaç var!