İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklaması sonrası yapılan eylemler sonrasında adalet yeni bir sınav veriyor.
Bu sınav hukuki olduğu kadar aynı zamanda vicdani bir durumdur.
Yapılan son anketlerde iktidara oy verdiklerini belirten kişilere sorulan “adalet ve hukuka güveniyor musunuz” sorusuna “hayır” cevabını verenlerin hızla arttığını üzülerek gözlemliyorum.
İktidar ve muhalifleri bile isyan ettiren hukuk kararları sonrasında sokağa inen insanların “hak hukuk adalet” diye slogan atmaları çok normaldir.
Vicdanları yaralayan bir kararda geçtiğimiz günlerde geldi.
Saraçhane eylemlerine katılan 49 genç hakkında yapılacak duruşma 24 Ekim tarihine ertelenmiş.
Suç işleyen ve kolluk kuvvetlerine zarar veren provokatörleri ayrı tutarak sadece anayasal haklarını kullanan insanların 1 gün bile cezaevlerinde tutulmalarına karşıyım.
Suçlu olan cezasını çeksin ama ortada araştırılacak bir durum yokken,
Kamera kayıtları ortada iken “suç işlenme anı” bu kadar gencin 5*6 ay gibi içeride tutulmaları hukuka uygun değildir.
Elinde silahla ateş eden ve yaralayan adamlar bile bir iki günde dışarı çıkarken verilen erteleme kararı vicdanımıza saplanmış bir hançerdir.