|
|
BU ÖDÜL BAŞKA!
|
|
|
17 Aralık 2017 Pazar 18:02
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası kentte bir gelenek haline getirilen ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi çağdaş şiirin usta Şairi Haydar Ergülen oldu. Ergülen, 2008 yılından bu yana ödül almayı bıraktığını, ödül törenlerine katılmadığını belirterek, “Ancak, kenti temsil eden bir ödül ol |
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan yapılan açıklamada; Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere, 2007 yılında başlayan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 11’incisi düzenlendi. Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak amacıyla kentte gelenek haline getirilen ödülün bu yıl ki sahibi Şair ve Yazar Haydar Ergülen oldu.
Ödül töreninin açılış konuşmasını gerçekleştiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Amacımız sembolik bir ödül vermek değil. Aksine bu değerli ustalara, ‘Sizi izliyoruz, okuyor ve söylediklerinize kulak veriyoruz’ mesajı vermektir” dedi. Ustalar için bu mesajın, verilen küçük maddi ödülün çok çok üzerinde bir anlam ifade ettiğine olan inancını vurgulayan Aşut, “Anlaşılmaktan daha büyük bir ödül olmasa gerek” değerlendirmesini yaptı.
“SANATÇILARA KULAK VERİP KENDİMİZİ ÖDÜLLENDİRİYORUZ”
Yaşadığımız dünyayı sanatçılardan daha iyi kimsenin anlatamayacağını vurgulayan Şerafettin Aşut, “Aslında onlara kulak vermekle bir anlamda kendimizi ödüllendiriyoruz. Teknik kısımları sayın jürimize bırakıyorum ama kendi bakış açımla söylemem gerekirse varlık sebebimiz olan Türkçemize yaptığı katkıdır. Her millet, kendi dil kökleri ile düşünür. Kendi olgularını anlatmak için yarattığı, kendi kelimeleriyle düşünce üretir. Kendi kelimelerinizi geliştirmezseniz, düşünce üretemezsiniz. Düşünce üretemezseniz, felsefede, sanatta, bilimde, hatta inanç dünyanızda bile gelişme gösteremezsiniz. Bu anlamda önce dilimize, hazinemiz olan kelime köklerimize sahip çıkmalıyız” dedi.
Ödül verilen edebiyatçıların hepsinin ortak yönünün Türk diline ve dolayısıyla düşünce üretim gücüne yaptığı katkılar olduğunu kaydeden Aşut, “Ülkemizin bu çağda hak ettiği noktada olmamasının nedenini ihracatta, üretimde, teknolojik gelişmede veya ekonomik faaliyetlerde arayanların aslında düşünce üretme becerimizin kaynağı olan dilimize ne kadar sahip çıktığımıza bakmaları gerekir” diye konuştu.
“BAŞKA AĞACIN MEYVESİ İLE MEYVE AĞACI YAPAMAZSINIZ”
Türkiye’nin diline sahip çıkması gerektiğini ifade eden Aşut “Kendi dil ağacımıza sahip çıkmak zorundayız. Düşüncelerimizi üretebilmemizin tek yolu budur. Aksi halde yüzlerce yıldır yapıldığı gibi başkalarının kelimeleriyle başkalarının hazır düşünceleriyle bilim yapıyormuş, felsefe yapıyormuş, teknoloji üretiyormuş hatta inanıyormuş gibi yapmaya devam edilecek. İşte bunun içindir ki; ana dil ve edebiyatçılarımızın dilimize yaptığı katkılar çok önemlidir. Mademki dilimiz her şeyimiz, o halde bu dile katkı sunan herkesi, her ustayı, her edebiyatçıyı yüceltmeli ve değer vermeliyiz” şeklinde konuştu.
SOYCAN: “KENT ADINA VERİLEN DÜNYADAKİ 3 ÖDÜLDEN BİRİ”
Ödül Değerlendirme Kurulu Üyesi Celal Soycan törende yaptığı konuşmada Mersin Kenti Edebiyat Ödül’ünün Türkiye’de kent adına verilen tek edebiyat ödülü, dünyada ise 3 ödülden birisi olduğunu söyledi. Mersin’in sanatın her alanıyla, özellikle de edebiyatla yoğrulduğunu vurgulayan Soycan, bunda kentin kuruluş tarihinin önemli rol üstlendiğini dile getirdi. Mersin’in kuruluşunda farklı dinlerden, inançtan, farklı kültürlerden insanların bir araya geldiğini hatırlatan Soycan şöyle konuştu: “Mersin’in kuruluş hikayesi karmaşıktır ve bu karmaşa çok kıymetlidir. Mersin’e farklı olanların bir araya geldiği bir toplum armağan etmiştir. Bu özellik tam da edebiyatın aradığı bir ortamdır. Mersin farklı kültürlerden insanların bir araya gelmesiyle kurulduğu gibi sürekli göç alan da bir kent. Kentteki karmaşık yapı bu kentteki farklılıklar manzumesini sürekli yeniden üretir. Bu nedenle Mersin’den çok sayıda şair, yazar, sanatçı çıkmıştır.”
ERGÜLEN: “KENTİ TEMSİL EDEN BİR ÖDÜL OLDUĞU İÇİN KABUL ETTİM”
11. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün sahibi Haydar Ergülen ise yaptığı teşekkür konuşmasında; 2008 yılından bu yana ödül almayı bıraktığını, ödül törenlerine katılmadığını belirterek, “Ancak, kenti temsil eden bir ödül olması dolayısıyla bu ödülü mutlulukla kabul ettim” dedi. Kendisi için kentlerin büyük önem taşıdığını, özellikle Eskişehir ve Mersin’in yerinin ayrı olduğunu belirten Ergülen, bunun sebeplerini şöyle anlattı: “Bir şehri sevmek en çok şiirle mümkün oluyor diye düşünüyorum. Ben de öyle bir trendden geliyorum ve kentime de âşık birisiyim. Çocukken de öyleydim. Giderek insan şehirlerden uzak kaldıkça onu daha çok özledikçe ve biraz da yaşlanıp kökenine döndükçe ona âşık oluyor. Öğrencilerime ders veriyorum ve diyorum ki ‘Türkiye Eskişehir olsun’. Eskişehir farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir şehir. Farklılıklarla bir arada yaşamaya Türkiye’nin ihtiyacı var. Eskişehir, Mersin bu örneklerden biri olduğu için ikisi de sevmeye, âşık olmaya değer kentlerimizden. Mersin’i de bu özelliği nedeniyle hiç görmeden sevdim. Bir kenti hiç görmeyebilirsiniz ama şiirler varsa, edebiyat, sanat varsa o görmediğiniz şey size kendisini sevdirebilir.”
|
|
HABER ARAMA |
|
|
|
BİK İLANLAR |
|
|
|
|
|
|
|
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye
ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları
saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz,
kopyalanamaz, kullanılamaz.
URA
MEDYA
|
|
|
|
|