Kızıltan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından Orta Vadeli Plan olarak açıklanan 'YEP' ile ilgili açıklamalarda bulundu. Programın tutarlı bir program olduğunu ve gerçekçi hedefler yer aldığını kaydeden Kızıltan, "2018 yılı büyüme tahmini 3.8 olarak, 2019’da da büyümenin 2.3’e çekileceği öngörülüyor, 2020 yılında da yüzde 3,5’ta tutulacağı hesabı yapılmış. Ekonomide YUMUŞAK İNİŞ benzeri bir program var. Türkiye’nin kısa ve orta vadede ekonomik ihtiyaçlarını karşılar mı karşılamaz mı konuşulabilir ama gerçekçi bir programla karşı karşıyayız, bu önemli" ifadelerini kullandı.
"BÜTÇE DİSİPLİNİ KORUNUYOR"
YEP’de iki önemli beklentinin öne çıktığını kaydeden Kızıltan, "Özetle tarımın, ihracatın desteklenmesi, KOBİ’lerin borçluluklarını artıracak adımlardan vazgeçilip borçlarının yapılanmasının sağlanması. Çalışan kesimin gelirini artırıcı yöntemlere gidilip piyasada sıcak paranın dönmesinin sağlanması. Maliye bakanımızın sunumunda bütçe disiplinine bakınca bütçe disiplininin bozulmadığını görüyoruz. Ekonomi küçülmesine rağmen kamu bütçe açığının 1.8 civarında tutulacağı, harcamalarımızı artırmayıp biraz da tasarruf ederek mali disiplinin bozulmayacağı söyleniyor. Buna bağlı olarak da cari açığımızın 2018’de 4.7, 2019’da 3.3’e, 2020’de de 2.7’ye düşürüleceği ifade ediliyor" şeklinde konuştu.
"İŞ DÜNYASI AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZATACAK"
İşsizlikle ilgili ön görü ve hedeflerinde büyüme rakamlarıyla uyumlu olduğunu ifade eden Kızıltan, "Çünkü bir ekonomi yüzde 2.3 büyüyeceğiz diyorsa, yönetimin doğal olarak 12.1 işsizlik doğuracağını da bildirmesi lazım. O nedenle bunun adına yumuşak iniş diyebiliriz. Bu gerçekçi hedefler ve durum bilinirse iş dünyası da ayağını yorganına göre uzatır. Sorunların ve durum tespitinin gerçekçi olması daha etkin çözümler oluşturur. Cari açığı kontrol eden bir yaklaşım sergilendiğini görüyoruz çünkü Türkiye’nin çevirmesi gereken bir dış borç sorunu var. Uluslararası daralan likidite ortamında böyle bir tedbir hedeflenmiş. 2018’de yüzde 20,8 enflasyon hedefleniyor. 2019’dan itibaren yavaş büyümeye geçiyoruz 15.9, 2020’de 9,8, 2021’de de 6’ya düşecek ve normalleşeceğiz deniyor. Buna göre normalleşmemizi 2021’de dengeleyeceğiz deniyor. Zaten programa bunun için dengeleme programı da deniyor" diye konuştu.
"KOBİ'LER KORUNMALI"
YEP ile 60 milyar TL tasarruf hedeflendiğini aktaran Kızıltan şu ifadeleri kullandı:
"Bu tasarruf yapılınca yaklaşık iki yılda 2020’ye kadar 600 – 800 bin arasında işsiz ortaya çıkabilir. Tasarruf edilen bu paranın tarıma, ihracatçı, üretici sektörlere sübvansiyon desteği şeklinde verilmesi ekonomide bu işsizliğin daha da artmasını engelleyebileceğini unutmamalıyız. Bankacılık sektörü kredilerinin dağılımına bakınca bu dağılımda kurumsal, büyük kredilerin payı toplam kredi payı içinde yüzde 56’lara ulaştı. Bu da kredilerin KOBİ ve tüketicilerin payının ciddi anlamda düştüğünü gösteriyor. Tüketici kredilerinin payı toplam krediler içinde yüzde 22. KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 22-23. Bu durumda tabana yayılmayan bir kredi mekanizması var. Bu da piyasada ciddi likidite sıkıntısı ortaya çıkarıyor. Doğal olarak bu sıkıntı artan faiz ortamında, artan kur ortamında banka kredi faizlerine yansıyor. Bu da çok ciddi anlamda firma borçluluklarını hızlı arttırıyor. KOBİ’lerin borçluluk oranlarını artırıyor ve bu borçlar ödenemez hale geliyor. Oysa şu anda yeniden yapılandırma 100 milyon TL’nin üzerinde krediye sahip firmalara yapılıyor. Dolayısıyla bu rakamın mutlaka düşürülmesi ve küçük işletmeleri de kapsayacak hale getirilmesi gerekiyor. KOBİ’lerimizi korumalıyız." (iha)