Anıtlı’da mermer ocağı tepkisi


 

MERÇED Anamur Temsilciliği, muz cenneti olan Anıtlı Köyünde mermer ocağı yapılmasına tepki gösterdi. Köylüler mermer ocağına karşı imza kampanyası başlattı.

SONER AYDIN

Türkiye’nin muz ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Anamur İlçesi’ne bağlı Anıtlı Köyü’nde yapılması planlanan Mermer Ocağı’na tepkiler sürüyor. Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Anamur Temsilciliği, Anıtlı’da köylülerle bir araya geldi. Mermer Ocağı’na tepkilerini getiren çevreciler, imza kampanyası düzenledi.

BÖLGENİN TAMAMI KIZILÇAM VE MAKİ İLE KAPLI ORMANLIK ALAN

İmza kampanyası öncesi temsilcilikten yapılan açıklamada, “Bölgemizin cennet köşelerinden biri olan Anıtlı, astropikal iklim şartları nedeniyle, tarımsal çeşitliliğin ve zenginliğin görüldüğü, ülkenin birçok yerinde yetiştirilmesi mümkün olmayan, başta muz olmak üzere birçok tropikal meyve ve sebzenin yetiştirilebildiği, oldukça verimli topraklara sahiptir.

Su kaynaklarındaki azalmaya, elektrik de dahil olmak üzere tohum, ilaç ve gübre fiyatlarındaki artışa rağmen üreticilerimiz, canını dişine takarak, muz başta olmak üzere bir çok meyve ve sebzeyi, iklim değişikliğinin etkisiyle, oldukça zorlu koşullarda üreterek ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Guava meyvesinden, ejder meyvesine kadar birçok tropikal meyve ve sebzenin ve özellikle aroması ve lezzetiyle meşhur yerli muzun açıkta yetiştirilebildiği Anıtlı’ya mermer ocağı açılması, bir tür katliamdır. Ocağın yayacağı toz nedeniyle tarımsal faaliyet ve hayvancılık, dinamit kullanımı nedeniyle de su kaynakları, uzun vadede birçok canlı ve insanlar da zarar göreceği için, bu bölgede mermer ocağı açılmasını Anıtlı halkı istememektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin İl Müdürlüğü’nün resmi sitesinde 26 Şubat günü yayınlanan ÇED sürecinin başladığına dair duyurunun ekindeki dosyanın incelenmesinde de görüleceği gibi, mermer ocağı kurulmak üzere ruhsat verilen bölge, gen koruma sahasına 2 km mesafede olup, aynı zamanda devlet avlağıdır. Bölgenin tamamı kızılçam ve maki ile kaplı ormanlık alandır. Böyle bir yere mermer ocağı açılması kabul edilemez bir durumdur” denildi.

“FİRMA GÜVENİLİR DEĞİL”

Mermer ocağı açmak isteyen firmanın güvenilir olmaktan uzak olduğu belirtilen açıklamanın devamında “Semay Marble Madencilik şirketi tarafından açılması planlanan mermer ocağı için ruhsat verilen alan 99,68 hektar olduğu halde, şirket,  25 hektardan büyük alanlar için öngörülen yasal ÇED sürecinden kaçmak için, öncelikle 24.80 hektarlık bir alan için başvuru yapmıştır. Şirketin hazırladığı CED dosyasındaki bilgilere göre tamamı ‘devlet ormanı’ niteliğindeki arazide açılmak istenen mermer ocağında yılda yaklaşık 300 bin ton mermer üretimi yapılacak, çıkarılan mermerin yalnızca yüzde 5’i değerlendirilirken geriye kalan malzeme ise, moloz olarak ormanlık arazide belirlenen alana dökülecektir. Dosyada, bölgenin yerleşimin olmadığı, açılacak mermer ocağından yılda yaklaşık 285 bin ton moloz çıkacağı, ocağın toplamda 10 kişi ile çalışacağı, şirketin, köy halkını ruhsat sahasına sahasına yaklaştırmama yetkisinin olacağı gibi bilgilere de yer verilen raporda, ruhsat sahası içinde bulunan derelerin kuru olduğu belirtilmiştir. Ancak söz konusu dereler herkesin de bildiği gibi kuru değil, yazın en sıcak bir kaç ayı dışında suyu olan derelerdir. Ayrıca ruhsat sahasında yerleşim de söz konusudur. Tüm bunlardan da anlaşılacağı gibi, mermer ocağı açmak isteyen firma güvenilir olmaktan uzaktır. Bu nedenle ne halka iş vereceği vaadine ne de sulu sistemle çalışıp çevreye zarar vermeyeceği yönündeki vaadine güvenmek mümkün değildir. Kaldı ki, 10 kişi ile çalışacağını beyan eden şirketin vereceği işe, muz, harnup, zeytin, avokado, badem ile sair sebze ve meyve üretiminin yanı sıra, hayvancılıkla da geçimini sağlayan halkın ihtiyacı yoktur. Anıtlı halkı,  mermer ocağı açacak şirketin üç kuruşluk kazancı için, ormanlarının katledilmesine, kıyı ve dağ ekosistemlerini barındıran köyünün doğal güzelliğinin yok edilmesine, yetiştirdiği meyve ve sebzedeki lezzetin bozulmasına, verimin azalmasına muvafakat etmemektedir. Bunun yanı sıra, son yıllarda, özellikle Toroslar’da, tescilli ya da tescilsiz arkeolojik kalıntı bulunan bir çok yere, özel şirketlerce maden ya da mermer ocağı işletmek bahanesiyle göz dikildiği yönündeki duyumlar nedeniyle de bölge halkı endişelidir. MERÇED olarak bizler de, denizlerimizde kurulması planlanan balık çiftliklerine karşı mücadele ederken, bir de üstüne mermer ocağı ile gelinmesini,  doğal ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımıza karşı büyük  bir saldırı olarak görüyoruz.

Önce denizlerimize, şimdi de dağımıza, taşımıza göz diken ticari şirketleri bölgemizde istemiyoruz. Öncelikle her bir köşesi tarihle bezeli olan bölgemize dair define arama isteklerinin önüne geçmek için devletimizce araştırma yapılarak, varsa tescil görmeyen sit alanlarının tescilini,  Anıtlı gibi güzel bir coğrafyaya, bölgedeki tarımsal faaliyete, insan dahil bölgede yasayan tüm canlılara ve doğaya vereceği zararlar göz önüne alınarak mermer ocağıyla ilgili ÇED sürecinin sonlandırılmasını, MİGEM tarafından söz konusu şirkete bu bölge için verilen ruhsatın iptalini istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın ardından imza kampanyasına yoğun destek veren Köylüler bölgede mermer ocağı istemediklerini dile getirdi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA