“HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”


 

Bir gece yayınlanan KHK’lar ile yüz binin üzerinde işçi ve kamu emekçisinin işine son verilip hak arama mücadelelerinin engellenmesine emek ve demokrasi güçlerinin tepkisi sürüyor. Mersin’de yapılan açıklama ile mağdurlar, haklarından vazgeçmemekte kararlı olduklarını duyurdular.

GİZEM EKİCİ

Mersin Barosu ile Mersin Emek ve Demokrasi Platformu tarafından, KHK’LAR ve yasal mevzuatlar hakkında basın açıklaması yapılarak, “Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz, ülkemiz ve geleceğimize sahip çıkacağız” mesajı verildi.

Baro Gökdelen Hizmet Birimi’nde yapılan açıklamayı Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen okudu.

“TEK ADAM, TEK PARTİ YÖNETİMİ İLE HAK ARAMAK NEREDEYSE SUÇ OLMUŞTUR”

Öncelikle ülkede son dönemde yaşanan gelişmelere değinen Antmen, “12 Mart, 12 Eylül ve 15 Temmuz dönemlerindeki sıkıyönetim ve OHAL koşullarını aratır hale gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, “tek adam, tek parti yönetimi” uygulamalarıyla ülkemizde temel hak ve özgürlükler konusunda zaten yetersiz olan anayasa ve mevcut kanunlar bile uygulanmayarak, kurumların içi boşaltılmış, adalet ve hukuk ayaklar altına alınmıştır.

15 Temmuz darbe girişimine kadar bütün kamu kurumlarını ‘Fetö’ terör örgütüne teslim edenler, darbe girişimi ardından Fetö’den boşalan kurumları başka cemaatlere teslim etmektedir. Tek adam, tek parti yönetimi ile hak aramak neredeyse suç olmuştur. İşçi ve emekçiler aleyhine uygulamalara karşı çıkan, hak arayan her kişi ve kurum ‘hain’, ‘terörist’ ilan edilmektedir.

Her açıklamasında milli iradeden dem vuranlar, halkın büyük bir kesiminin  oyu ile seçilenleri, görevden almakta, sandığa ve halkın iradesine kayyım atamaktadır. Bu da yetmezmiş gibi seçilmişler, akademisyenler, gazeteciler, aydın ve sanatçılar tutuklanıp yargılanmaktadır.

“DEZAVANTAJLI KESİMLERİN PAYINA DA DAHA FAZLA BASKI VE ŞİDDET DÜŞMEKTE”

Yılda iki bin kişi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. 301 arkadaşını yanarak kaybeden Soma maden işçileri alacakları için yürüdükleri Ankara yolunda 25 gündür engellenirken, Eskişehir’den Ankara’ya yürüyen metal işçilerine ise gaz sıkılıp, gözaltına alınmaktadır.

Suyuna, toprağına ve geleceğine sahip çıkarak yaşam alanlarını savunanlara türlü zorluk ve baskı uygulanırken başta köylüler olmak üzere halkın bir araya gelerek, ‘iklim krizi ve ekolojik yıkıma dur’ diyecekleri miting bile yasaklanıyor.

Kadın katliamları, şiddet, taciz, tecavüz artarak devam ederken siyasi iktidar “çocuk istismarına evlilik yoluyla af” getirmeyi planlamaktadır. Yaratılan bu ortamda dezavantajlı kesimlerin payına da daha fazla baskı ve şiddet düşmektedir” diye konuştu.

“SOKAKLAR ADETA ZAPTURAPT ALTINA ALINMAKTA”

Ayrıca bir gece yayınlanan KHK’lar ile yüz binin üzerinde işçi ve kamu emekçisinin işine son verildiğini anımsatan Başkan Antmen, hakları için sokağa çıkan işçi ve emekçilere hak arama ve sokağın yasaklandığını, sokakların adeta zapturapt altına alındığını savundu.

“Hak aramak isteyen bütün toplumsal kesimler hakkında gerekçesiz fezleke hazırlanarak yargılanmakta ve tutuklanmaktadır” diyen Mehmet Antmen, “2020 bütçesinde gelir vergisi, ÖTV ve KDV gibi kalemlerden artış beklediğini açıklayan hükümet, otomatiğe bağlanan zamlarla nefes alamaz hale gelen işçi ve emekçilere önümüzdeki yılda da ekonomik krizin yükünü yıkmayı planlamaktadır. En küçük işçi alımına binlerce başvuru yapılırken, işsiz sayısı 8 milyona ulaşmıştır.

BOP ile başlayan ve günümüze kadar devam eden Orta doğudaki savaş, bölge ülkelerine ve halklarına ölüm, acı, katliam, yıkım ve göç dışında başka bir şey vermemiştir. Bütün emperyalist güçler Orta doğudan çekilmeli, Suriye’deki savaş politikalarına son verilmelidir. Siyasi iktidar ABD ve Rusya gibi emperyalist güçlerle bölgeyi dizayn etme çabasından vazgeçmeli başta Suriye olmak üzere ülkelerinin geleceğine Orta doğu halkları kendileri karar vermelidir.

OHAL KALKTI AMA UYGULAMALARI MERSİN’DE HALA DEVAM EDİYOR

En temel insan hakkı düşünce ve ifade özgürlüğüdür fakat ilimizde Mülki İdare amirlerinin uygulamaları ile basın açıklamaları bile şarta ve izne tabi kılınmak istenmektedir. Sokağa çıkmak, basın açıklaması yapmak yasaklanmakta ve neredeyse ne söyleneceğine bile müdahale edilmeye çalışılmaktadır. Neredeyse bir öncekinin önüne geçecek şekilde her saat bir gelişmenin yaşandığı koşullarda basın açıklaması için 48 saat önceden bildirim adı altında izin alma şartı da dahil düşünce ve ifade özgürlüğünün önüne engeller konulmaktadır. Başta ilimiz olmak üzere ülke genelinde halkımızın ihtiyacı olan daha fazla baskı, şiddet, gözaltı ve yasaklamalar değil, demokrasi ve özgürlüktür. 

“YETER ARTIK”

Eşit yurttaşlık temelinde, barış içinde bir arada yaşamak için ülkeyi açık cezaevine çevirirken, demokratik alanı daraltan tüm uygulamalara yeter artık diyoruz.

İlimiz Valisi başta olmak üzere mülki idarenin, fiili OHAL uygulamalarına son vermesini istiyoruz. Toplantı, gösteri ve basın açıklaması da dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü teminat altına alan anayasa ve uymaya davet ediyoruz.

Siyasi iktidarı halkı kutuplaştıran ve düşmanlaştıran politikalarına son vermeye çağırıyoruz. Başta işçiler, emekçiler olmak üzere halk kesimlerinin hak aramasının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.

Gerçekten laik, demokratik ve hukukun üstünlüğünün esas alındığı bir ülke için başta işçiler emekçiler olmak üzere halkımızı, emekten, barıştan, kardeşlikten yana tüm güçleri demokrasi için birlikte, ortak mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA