TEHLİKELİ KARAR!


 

Mersin’e kurulmak istenen Polipropilen Fabrikası kararını eleştiren Baro Başkanı Yeşilboğaz, kararın kentin tarımı, ekonomisi, çevre ve insan sağlığı açısından çok tehlikeli olduğunu vurguladı. ÇMO Mersin Şube Başkanı Can ise, tesisin “Tesise karşı değiliz, sadece seçilen alanın doğru olmadığını görüyoruz” dedi.

GİZEM EKİCİ

Mersin’in Akdeniz ilçesi Karaduvar Mahallesi’nde yapılması planlanan polipropilen tesisi ÇED raporunun 10 Mart 2020 tarihinde onaylanması ve 27 Mart 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Karaduvar Mahallesi’nin özel endüstri bölgesi ilan edilmesinin ardından, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can ortak basın açıklaması yaparak, tesisin Karaduvar’da yapılmasının yaratacağı olumsuzluklar hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. 

 “MERSİN, ANA KONTEYNER LİMANI OLMA ŞANSINI KAYBEDİYOR”

Mersin Baro Odasında gerçekleşen basın açıklamasında konuşan Baro Başkanı Yeşilboğaz, Karaduvar’da polipropilen tesisi yapımının yasalaşmasının çok tehlikeli bir karar olduğunu vurgulayarak, “Karaduvar, Kazanlı ve Adanalıoğlu bölgesi, tarım arazilerinin en çok bulunduğu, balıkçılığın çok gelişmiş olduğu bir bölge. Yakın zamanda da bu bölge turizm ve kültür bölgesi olarak ilan edilmişti. Aynı zamanda limanın hemen yanında yer alıyor. Maalesef bu üç beldemizin olduğu yer makus talihinden hiçbir zaman kurtulamamıştır. Belki de Adana Havaalanına ve diğer otoyollara ulaşımı nedeniyle de bu bölgeyi her zaman için sanayi bölgesi ilan etmişler, tarım arazilerinin, yaşam alanlarının ortasına çevre etkileri gözetilmeden zararlı sanayi kuruluşlarını konumlandırmışlar.

Bu tesisin bize ne kadar faydası olacak? Ne kadar zararı olacak? Bunun bir muhasebesini yaparsak; bu tesisin Karaduvar’a yapılmasının bölgeye ve kente faydasından çok, zararının olduğunu açıkça görebiliyoruz. Zararın bir tanesi; Mersin’in Ana Konteyner Limanı olma şansını elden kaçırıyoruz. Bu ekonomimize ve istihdama ciddi anlamda bir darbedir. İkincisi; oluşabilecek sızıntı nedeniyle insan sağlığı tehlikeye girecek. 5 milimetreden küçük plastiklerin olması ve sızıntının en iyi teknolojiyle dahi hiçbir şekilde engellenemeyeceğini gözlemliyoruz. Çevreye ve insanlığa, sağlık anlamında ciddi zararlar verecek. Soğutma suyu için de bizim yeraltı kaynaklarımızı kullanacaklar. Onlar da birer zarar olarak düşünüldüğünde, o zaman zararın daha fazla olduğunu düşünüyoruz” ifadesini kullandı.

“YATIRIMI KÖKÜNDEN REDDETMİYORUZ”

Tesisi kurma çabasında olanların kenti yanlış söylemlerle ikna etmeye çalıştığını belirten Yeşilboğaz, “Biz bu yatırımı kökünden reddetmiyoruz. Sadece eleştirisel bir bakış açısı getiriyoruz. Tesisin ekonomiyi ve istihdamı artıracak, aynı zamanda çevresel felakete neden olmayacak, Mersin Limanı’nın ve Mersin Serbest Bölgesi’nin gelişmesine engel olmayacak bir bölgeye yapılmasını talep ediyoruz. Eleştirmezsek doğruyu hiçbir zaman göremeyiz. Yanlışa başladığınız zaman, sonradan yanlışı düzeltme şansınız maalesef olmuyor” diye konuştu.

Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz,  Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin konuyla ilgili hazırladığı raporu inceleyip, gerekli girişimleri yapacaklarını sözlerine ekledi. 

“SERBEST BÖLGE GELİŞİM ALANI OLARAK SÜRDÜRÜLMESİNİ İSTİYORUZ”

Daha sonra açıklama yapan Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can da, odanın konuyla ilgili değerlendirme raporuna dikkat çekti. Yatırımın planlara aykırı bir tutum çerçevesinde gerçekleştirilmek istendiğini savunan Can, “Bu alan Serbest bölge gelişim alanı iken, sanayi depolama alanı iken, polipropilen tesisi Mersin Ana Konteyner Limanı’nın kare kısmında yapılmak istenen bir proje. 10 Mart 2020 tarihinde de nihai ÇED raporu bakanlık tarafından onaylandı ve kamuoyuna sunuldu. Biz raporu aldık inceledik ve değerlendirmemizi yaptık. Biz alanın, planlarda olduğu gibi serbest bölge gelişim alanı olarak sürdürülmesini, diğer kısmının da sanayi depolama alanı olarak işlenmesini istiyoruz” dedi.

“TESİSE KARŞI DEĞİLİZ, SEÇİLEN ALANIN DOĞRU OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ”

27 Mart tarihinde Karaduvar’ın özel endüstri bölgesi ilan edildiğinin bilgisini veren Can, “Tekfen Grubu’nun Sanayi Bakanlığı’na başvurusu ile birlikte Cumhurbaşkanlığı kararı çıktı. Karaduvar’ın özel endüstri bölgesi ilan edilmesinin ana nedenlerinden birisi; bürokrasiyi azaltmak, projeyi hızlandırmak ve teşvik kurlarından yararlanmak. Plan değişiklikleri yapıldıktan sonra proje inşaatına başlanacak. Projeyi ekonomik ve sosyal yönüyle değerlendirdiğimiz zaman, ülkemizin %90-95’inin plastik hammadde ihtiyacını ithal ediyoruz. Plastik üretimi tabiki gerçekleştirilmeli. Biz yatırımın tamamına karşı değiliz. Mersin’de bu yatırım yapılabilir, neden yapılmasın? Fakat tesis için seçilen alanın doğru olmadığını, alternatif yerlerin de değerlendirilmediği, alternatif yer arayışında olunmadığını görüyoruz.

“YOKSA MAHALLELERİ TAŞIMAK ZORUNDA KALACAĞIZ”

Bizim talebimiz, Mersin’de Organize Sanayi Bölgelerinde uygun bir yer seçilip, bu yatırımın oraya yapılmasıdır. Yatırımın Karaduvar’ın en yakın konuk mesafesine 60 metre uzaklıkta yapılması ÇED raporunda yazıyor. ÇED raporunda yayınlanmış güvenlik bantları var. Bunlara katılıyoruz. Fakat 60 metre mesafede olan bir yerde yatırımın yapılması bizleri tedirgin ediyor. Zaten bölge, ağır sanayilerin olduğu bir bölge. Çünkü bölgede petrol rafineri tesisleri de var. Sanayi altyapısının olduğunu düşünmüyoruz. Organize Sanayi Bölgesinin altyapı ve üstyapı sistemlerine uygun olan alanlardan yapılmasını ve diğer sanayi bölgelerinin de uygun yerlere taşınma ihtimali varsa taşınmasını talep ediyoruz. Çünkü bunu yapmazsak, o bölgedeki mahalleri taşımak zorunda kalacağız.

 

“ÜLKENİN CARİ AÇIĞINI KAPATACAK BİR YATIRIMIN ÖNÜNE GEÇİLİYOR”

Polipropilen tesisinin Karaduvar’da yapılacak olmasıyla, Mersin Ana Konteyner Limanı ile birlikte ülkenin ithalat ve ihracat dengelerinin sağlayıp, cari açığını kapatacak bir yatırımın önüne geçilmiş olmuyor mu? Biz bu soruyu sormak istiyoruz. Burada tartışılması gereken en önemli kısım şu; Polipropilen tesisi yapıldığı zaman ekonomistler cari açık kapanışının gözlemleneceğini söylüyor. Fakat tesisin yapılmak istendiği bölgede, zaten serbest bölgesi ve limanıyla birlikte Türkiye’de ithalatın ve ihracatın dengelenmesi için gerekli faaliyetler zaten gerçekleştiriliyor” diye konuştu. Polipropilen tesisinin çevre ve insan sağlığına vereceği zararları anlatan Sinan Can, “Çevre ve insan sağlığı açısından ciddi tedirginliğimiz var” dedi.

Kentin dinamiklerini bu konuda duyarlı olmaya davet eden Sinan Can,  “Eski plana göre Ana Konteyner Limanı yapılsa, Serbest Bölge burada gelişimini tamamlamış olsa ne kadar insan istihdam edilir? Polipropilen tesisi ile ne kadar istihdam sağlanır? Bu konuda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, MESİAD, Ticaret Borsası, Deniz Ticaret Odası gibi ekonomi gruplarının araştırma yapıp kamuoyuna sunması, belirsizliğimizi de ortadan kaldıracaktır. Bu tesis Mersin’i ilgilendiren bir konu olduğu için kentimizin bütün paydaşları, özellikle ilçe belediyelerimiz, Akdeniz Belediyesi, bakanlıkların il müdürlüklerinin görüşlerini kamuoyuna sunması gerekiyor. En azında ortak bir noktada buluşabiliriz. Kentimizde bu konuyla ilgili çalıştay yapılmalı. Mersin için yapılacak en uygun yönteme beraber karar verelim” ifadesini kullandı.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA