Haber Merkezi
Mersin Barosu ve Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV) işbirliğinde baroların katılımıyla ‘Adli Sistemde Suça Sürüklenen Çocuklar’ konulu online panel düzenlendi. Baro temsilcileri, suçlara göre CMK sisteminde suça sürüklenen çocuklara yapılan avukat görevlendirmelerine ilişkin veriler sunarak, çocukların suça sürüklenmelerinin nedenlerini ve çözüm önerilerini tartıştı. Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, suça sürüklenen çocukların topluma yeniden kazandırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Çocuğun yüksek yararı korunmalı ve çocuk suçtan arındırılmalı. Bu yönde toplumsal politikalar izlenmeli. Çocuklar koruma tedbirleriyle koruma altına alınmalı” dedi.
“TOPLUMSAL POLİTİKA İZLENMELİ”
ÇAÇAV Koordinatörü Şahin Antakyalıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen panele Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Düzce Barosu Başkanı Azade Ay, Kırklareli Barosu Başkan Yrd. Bahadır Buzol, Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Burcu Düzen, Adana Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Veysel Tuncil, Kırklaraeli Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Umut Kurt, Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Yadigar Gedik Toy, Bursa Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Merve Kayrak, Düzce Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Can katıldı.
Panelde konuşma yapan Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Mersin gibi kozmopolit olan ve çok fazla göç alan, özellikle de Suriye’den çok fazla göç alan şehirlerde, ekonominin de çok dar olması nedeniyle çocukların korumasız olduğuna dikkat çekerek, “Çocuklar sokakta kalıyorlar ve çocukların suç işleme oranı ister istemez artıyor. Çok çocuklu ailelerde çocuklar, aile ekonomisine katkı sağlamak için sokağa çıkartıldığında, suça çok rahat sürüklenebiliyorlar. Burada toplumsal politika izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
“KURUMLAR ARASINDA KOORDİNASYON SAĞLANMALI”
Mersin’de çocuklarla ilgili aynı çalışmaları yapan çok sayıda kurum, kuruluş var ama yardımlaşma ve koordine olmadığı için herkes aynı havanda, aynı suyu dövmeye çalışıyor. Mersin’de kurum ve kuruluşlarla koordine olmaya çalıştığımız bir süreç yaşıyoruz. Bazı konularda çok olumlu dönüşler elde ettik. Kendi illerimizde koordine sağlayabilecek oluşumlar yaratabiliriz ve böylece herkes çözümün bir parçası olabilir.
Suç oranlarının artmaması için öncelikle suç kavramının ne olduğunun çocuklarımıza çok iyi anlatılması gerekiyor. Bunun için öncelikle okullardan başlamak gerekiyor. Kurumlarla özellikle valilik, emniyet müdürlüğü ve milli eğitim müdürlükleriyle ortak çalışma neticesinde okullara gidilerek çocukların suça sürüklenmesini önlemek için eğitim verilmelidir. Hangi davranışların suç sayılabileceğini ve ilişkilerin suç olmadan nasıl sürdürülebileceğinin net bir şekilde çocuklara anlatılması gerekiyor. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezimiz kurumlarla birlikte bu projeyi hayata geçirmektedir. Pandemi sürecinden sonra okullarda bu eğitimlere kaldığımız yerden devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
“TOPLUMA YENİDEN KAZANDIRILMALI”
Çocukların suçtan arındırılması gerektiğine vurgu yapan Yeşilboğaz, “Suç işleyen çocuk, ifadesi alındıktan sonra veya yargıladıktan sonra yine suç işlemesine sebep olan kişilere iade edilebiliyor. Yani çocuk suçtan arındırılamıyor. Çocuk suçun kökenine bırakıldığı zaman o çocuk tekrar önünüze yeni bir suça sürüklenen çocuk olarak, yeni bir vakayla gelecek. Maalesef bu sistemde bunu engelleme durumumuz yok. Sitemin doğru işleyebilmesi için devlet kurumlarının aile ile entegre bir yaşam sürmesi gerekiyor. Çocuk, suç sayılan fiili işlemesi neticesinde tekrar rehabilite edilmeli ve çocuğun suç ortamına yeniden gönderilmemesi için yeni tedbirlerin alınması gerekiyor. Çocukların cezaevlerinde suçtan arınmaları ve topluma yeniden kazandırılmaları için gerçekten olumlu projeler var mı? Bunların sorgulanması gerekiyor.
“ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARI KORUNMALI”
Çocukların ifadeleri karakollarda, avukat gelmeden savcı huzurunda olmadan alınabiliyor. Bu çocuklar ifade sonrasında tekrar onları suça yönlendiren insanlara teslim edilebiliyor. Bu bir dezavantajdır. Çocuğun yüksek yararı korunmuyor. Çocukları koruma tedbirleriyle öncelikle koruma altına almamız gerekiyor. Ancak Mersin’de mahkemeler, koruma tedbiri vermiyor. Kurumlar bu yetkiyi kullanmaktan çekiniyorlar. Mersin Barosu olarak, avukatlarımıza çocuk adalet sistemi ile ilgili eğitimler veriyoruz. Tüm barolar da çocuk adalet sistemi ilgili özel bir görevlendirme yaparsa daha bilinçli meslektaşlarımız giderse çözüm noktasında katkı sunabilir” diye konuştu.