Geçen Kasım ayında Rus uçağının düşürülmesiyle patlak veren Türkiye-Rusya krizinden en çok etkilenen kesimlerden biri olan Türk çiftçisi, iki ülke arasında krizin sona ermesi için atılan adımlarla umutlandı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, görüşmelerin bir an önce başlayıp, sezon öncesi sonuçlandırılmasını beklediklerini söyledi.
Kıymet Gökçe
Türkiye’nin 24 Kasım 2016 tarihinde Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağını düşürmesiyle başlayan Rusya krizi ile birlikte Türk sebze ve meyvesinin Rus pazarlarına girmesinin yasaklanması, çiftçileri büyük zarara uğrattı. En büyük pazarları olan Rusya’nın, yetiştirdikleri ürünlere kapılarını kapatmasıyla ürünlerinin büyük bölümü ellerinde kalan çiftçiler, iki ülke arasında krizi sonlandırmak üzere başlatılan yeni ilişkilerle beklenti içine girdi.
“BEKLENTİMİZ, İLİŞKİLERİN DÜZELMESİ, RAYINA GİRMESİ, İKİ ÜLKE ARASINDA SORUNSUZ BİR TİCARETİN YAPILMASI”
Yeni dönemi değerlendiren ve “Rusya bizim en büyük pazarımız ve en yakın pazarlardan biri” diyen Mersin Ziraat Odası Başkanı Gökçel, geçen yıl uçak kriziyle birlikte en büyük zararı Türk çiftçisinin gördüğünü söyledi. “Uçak bombayla düşürüldü ama o bomba aslında Türk çiftçisine atıldı” ifadesini kullanan Gökçel, bugün iki ülke yetkililerinin krizi sona erdirmek ve ilişkilerin geliştirilmesi açısından görüşmeye başlamalarının çok olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. Özellikle çiftçiler gibi sıkıntı çeken turizm sektörüyle ilgili somut adım atılmasının ve bir uçağın geçen hafta Antalya’ya gelmiş olmasının çiftçileri, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeleceği, gelişeceği, ticaretin artacağı yönünde umutlandırdığını kaydeden Gökçel, “Bu adım, hem çiftçilerde hem ülkemizde hem Rusya ile ilişkilerin gelişmesini isteyen bütün sektörlerde büyük bir moral ve motivasyon oluşturdu. Dolayısıyla umutla bu ilişkinin düzelmesi, rayına girmesi, sorunsuz bir ticaretin iki ülke arasında yapılması bizim beklentimiz” dedi.
“GÖRÜŞMELER BİR AN ÖNCE BAŞLATILMALI VE SONUÇLANDIRILMALI”
Eğer bu görüşmeler, bu anlaşmalar yapılacaksa bir an önce başlatılması ve bir an önce sonuçlandırılması konusunda yetkilileri uyaran Gökçel, “Biz çiftçi olarak geçen sezon hem narenciyede hem diğer meyve sebzede büyük zarara uğradık. İhracatçılarımız da sıkıntı yaşadılar ve zarar ettiler ama devletin onlara verdiği destekle bu zararlarını minimize ettiler. Ama çiftçiler maalesef bu zararı hala üstlerinde taşıyorlar. Geçen sene 60 kuruş olan narenciye fiyatı bu krizle beraber 25-30 kuruşa geriledi. Dolayısıyla burada en büyük zararı çiftçi etti. Biz bir an önce bu görüşmeler başlayıp olumlu sonuçlansın ki, ihracata uygulanan teşvik primi de buna paralel olarak belirlenip açıklansın. Bundan çiftçimiz ürün elindeyken, hasada başlamadan bir kazanç elde edecekse etsin. Çiftçimizin sıkıntısı ancak böyle giderilir. Bizim beklentimiz bu yönde” diye konuştu.
“RUSYA’YA İHRACATIMIZ OLDUĞU GİBİ ELİMİZDEN GİTTİ”
Türkiye’nin toplam sebze ve meyvenin yüzde 40-45’ini, narenciyenin yüzde 30-35’ini, domatesin ise yüzde 50-55’ini Rusya’ya yaptığına dikkat çeken Gökçel, “Bu olduğu gibi elimizden gitti. 5 milyon ton narenciye üretiyorsak, dünyaya 1 milyon 200 bin-1 milyon 500 bin ton aralığında narenciye ihracatımız var yıllık. Bunun yüzde 35’i, yani 500 bin ton civarında narenciyenin 400 bin tonunu gerçekleştiremedik bizim tahminlerimize göre. Sebze meyvede de böyle, domateste de böyle. Zaten bunun ne getirip ne götürdüğü piyasada yaşanan fiyatlardan ortaya çıktı. Tarihinde Şubat-Mart’ta örtü altında yetiştirilen sebze 20-30 kuruşa satılmamış, özellikle domatesi örnek veriyorum, bu yıl 20 kuruşa, 30 kuruşa domates satıldı. Hatta satılamadığı zamanlar oldu o aylarda” ifadelerini kullandı.
“TİCARETİN BİR AN ÖNCE RAYINA GİRMESİNİ UMUTLA BEKLİYORUZ”
“Türkiye-Rusya arasındaki ticaretin bir an önce rayına girmesini umutla bekliyoruz” diyen Gökçel, Türkiye-Rusya arasında görüşmelerin başlamasına gerçekten mutlu olduklarının altını çizdi. Bu görüşmelerin bir an önce de sonuçlandırılmasını beklediklerini ifade eden Gökçel, sözlerini şöyle noktaladı: “Özellikle vurgulamak istediğim şu; narenciye hasat sezonu 15 Eylül’de erkenci limonla başlıyor. Dolayısıyla mutlaka o kaybettiğimiz pazarları, ihracatçılarımızın müşterilerini tekrar kazanabilmeleri için ısrarla söylüyoruz, ihracatta uygulanan teşvik primi 100 dolar olarak Ağustos’un ilk haftasında belirlenmeli. Bunu hem ihracatçı hem çiftçi bilerek sezona girmeli diye bekliyoruz.” (İHA)