Haber Merkezi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarımda öncü çalışmalara desteğini sürdürüyor. Kentteki biber üretiminde kalıntı sorununu çözen, ‘Nematodla Mücadele Projesi’ni tamamlayarak Türkiye’de biber üretiminde model oluşturan MTSO, benzer bir çalışmayı çilekte gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Özellikle Silifke Bölgesi’nde yoğunlaşan çilek üretiminde kalıntı sorununa çözüm için MTSO’da bir araya gelen sektör temsilcileri sorunları ve çözüm önerilerini tartıştı. 2016-2017 sezonunu kapsayacak proje ile Mersin ekonomisine 350 milyon TL’lik katkı sağlayan çilek üretiminde yaşanan 85 milyon TL’lik kaybın önüne geçilmesi, yaklaşık yüzde 50’lik verim kaybının ortadan kaldırılması hedefleniyor. Çiftçilerin çilek üretimini terk ederek muza yönelmesi nedeniyle yaşanacak yüzde 90’lık istihdam kayıpları da önüne geçilmesi planlanan bir diğer konu.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut başkanlığında, MTSO’da ‘Silifke Toprakaltı Projeleri Problemi Ön Değerlendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Gürbüz Hekimoğlu, Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, Mersin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kadir Çiftepala, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Davut Keleş, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden Doç. Dr. Seral Yücel, Mersin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden Kubilay Derin ile Silifke Çilek Üreticileri Birliği Danışmanı M. Yaşar Çalmaşur’un katıldığı toplantıda çilek üretiminde yaşanan sıkıntılar masaya yatırıldı.
“ORTAK PROJE BAŞLATMAK İSTİYORUZ”
Toplantıda konuşan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Gürbüz Hekimoğlu, Silifke’de yetişen çilekte örtü altı patojenlerin çoğalması ile bu patojenlerin fide ve verim kaybına neden olması üzerine ortak bir çözüm aramak için bir araya geldiklerini söyledi. Biberde uyguladıkları solarizasyon projesiyle ciddi bir başarı elde ettiklerini hatırlatan Hekimoğlu, bu projeyi çilekte de uygulamayı düşündüklerini anlattı. Bu sayede verim artışı sağlanabileceğini anlatan Hekimoğlu, çilekte kalıntı oranını en aza indirerek ihracat kaybının da önüne geçmeyi hedeflediklerini söyledi. Silifke ekonomisine dolayısıyla Mersin ekonomisine katkı sağlamak adına tüm paydaşlarla bir araya geldiklerini kaydeden Hekimoğlu, “MTSO olarak amacımız, neler yapabileceğimizi sizlerle değerlendirip, birlikte bir proje başlatmak” dedi.
2 yıldır sürdürülen ‘Biberde Nematodla Mücadele Projesi’nden de bahseden Enis Hekimoğlu, 2013’te ihracatçı ve çiftçilerden aldıkları şikâyetler üzerine bu projeye başladıklarını söyledi. Projede Tarım İl Müdürlüğü, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüyle beraber çalıştıklarını kaydeden Hekimoğlu, çok ciddi sonuçlara ulaştıklarını söyledi. Bu uygulamayla tarım sektöründe, sivil toplum örgütlerinin, çiftçilerin ve kamu kurumlarının iş birliği yapmasıyla başarılı sonuçlar ortaya çıkabileceğini gördüklerini aktaran Hekimoğlu, bu tür başarılı projelere Tarım Bakanlığının her türlü desteği verdiğini ve projelere sahip çıktığını söyledi. Bu projenin Türkiye’de bir tek Mersin’de uygulandığını hatırlatan Hekimoğlu, bunu çilek için de yapmak istediklerini ve Mersin için başarılı olan başka bir projeye daha imza atmak istediklerini vurguladı.
“MERSİN, PROBLEMİ ÇÖZEN OLACAK”
MTSO’nun bu tür projelere ev sahipliği yapmasının, motor misali gücünü ortaya koymasının çok güzel olduğunu belirten Mersin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kadir Çiftepala, başlamanın bitirmenin yarısı olduğunu belirterek, projeye başladıklarını kabul ettiğini ve biberde olduğu gibi çilekte de başarılı sonuçlar alacaklarına inandığını söyledi. Mersin’in muz kadar çilekle de anıldığını aktaran Çiftepala, Türkiye de en fazla çileğin Mersin’de yetiştiğini kaydetti. Bu nedenle oluşan tüm sıkıntıların giderilmesi gerektiğini vurgulayan Çiftepala, bu projenin sonunda da Mersin’in problem çözen olarak anılacağını ifade etti.
“ÇİLEK ÜRETİMİNDE 85 MİLYON TL’LİK KAYIP VAR”
Mersin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden Kubilay Derin ise, bölgeden bitkilerin ölmesi ve yeterli ürün alamama gibi şikâyetlerin 2013’ten bu yana geldiğini belirtti. O dönemde yaptıkları testlerde 5 farklı etmen tespit ettiklerini anlatan Derin, öncelikle fidelerin yetiştiği yerden başlayarak çalıştıklarını ancak toprağın da fidelikler kadar hastalıklı olması nedeniyle verimde düşmenin önüne geçemediklerini söyledi. Mersin’de 170 bin ton çilek üretimi yapıldığını belirten Derin, Silifke’nin tek başına 60 bin ton çilek ürettiğini, yani 20 milyon dolar maddi girdi sağladığını söyledi. Bir diğer sorunun kalıntı olduğuna dikkat çeken Derin, şu anda üretilen her 100 çilekten 12 tanesinin insan sağlığına zararlı kalıntı içerdiğini bildirdi. Bu yıl kalıntı nedeniyle sanayide işlenecek çilek dahi bulunamadığını hatırlatarak, bu ürünün alternatifinin de bulunmadığını vurguladı.
Projeyle çilekte verim ve kalitenin sürdürülebilirliğini artırmak istediklerini anlatan Derin, topraktaki hastalık ve zararlıları yok etmeyi, ilaçlamalar da yapılan hataları gidererek doğru uygulamalarla üründeki kalıntıları önlemeyi hedeflediklerinden bahsetti. Bu sene projeye fiilen başlamanın mümkün olmadığını da kaydeden Derin, sorunun hangi boyutta olduğunu bilmek için ön çalışmalar yapmak gerektiğini ifade etti. Derin; “İlk yıl projeye hazırlık ve tespit yapmak gerekiyor. Sorunlar ve sorunların boyutu saptanmalı. Sonraki yıl sorunun yoğun olduğu bölgede çalışma başlamalı. Ardından bayi eğitimleri, üretici eğitimleri yaparak proje uygulanmalı” dedi.
“BİR DEKAR ÇİLEK MALİYETİ 8 BİN 500 TL”
Çilekte yaşanan sorunlara değinen Silifke Çilek Üreticileri Birliği Danışmanı M. Yaşar Çalmaşur ise çilek için ruhsatlı ilaç sayısının çok az olmasından ve düzgün bir toprak fümigantının bulunmamasından şikayetçi oldu. Bu ürünü yetiştirirken maliyetin yüksek olduğunu belirten Çalmaşur, fide dikim döneminde fideyi toprağa yerleştirmek için ekstra 350-400 dolar harcadıklarını belirterek, bir dekar çilek maliyetinin 8 bin 500 TL’ye ulaştığını kaydetti. Geçmişte dekar başına 7-8 ton alınan ürünün günümüzde 4 tona kadar indiğini dile getiren Çalmaşur, bu şartlarda kazancın da başa baş olduğunu doğal bir afet yaşanması durumunda ise hem üreticinin hem de ihracatçının iflasın eşiğine geldiğini aktardı. Bu nedenle çilek üreticisinin muz yetiştiriciliğine yönelmeye başladığını aktaran Çalmaşur, “10 dekar alanda yetişen çilekte 10 işçi çalışırken muzda 1 işçi çalışıyor. Çilek üreticisi muz üretimine kayarsa yüzde 90 işsizlik oluşacak demektir” ifadelerini kullandı.
“BİYOLOJİK MÜCADELE ŞART”
Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar da, şu anda çilek üreticisinin can çekiştiğini bazen zarar ettiğini ancak kar etmediğini belirtti. Aynı toprağın her yıl ekildiğini belirten Kaynar, “Şu anda Silifke Ovası’nda çilek ekilmemiş toprak yok. Ürünü tarlada bırakma şansımız yok. Ürün değiştirme şansımız bile yok. Acilen biyolojik mücadele yapılmalı” dedi.