Haksızlığa karşı duruşun adresi olarak faaliyetlerini aralıksız sürdüren Halkevleri; yaz okulları ile de yıllardır binlerce çocuğa gönüllüler tarafından eğitimler vererek aydınlanma ateşinin güçlenmesine katkı sunmaya devam ediyor.
Bu yıl “Kahkahalarımızla yırtacağız karanlığı” sloganıyla Mersin’de etkinlikler düzenlediklerini söyleyen Mersin Halkevi üyesi Dilan Boyraz, bu eğitimler ile yoksul ve Suriyeli öğrencilere ışık tuttuklarını kaydetti.
EREN KAVVAS
Bir halk hareketi olarak 82 yıllık bir örgüt olan Halk Evleri; Hayatın her alanının azgın bir liberal saldırıya maruz kaldığı, dayanışmanın, beraberliğin yok edilmek istendiği bir düzende halkın dayanışma ve muhalefet evleri olmak amacıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor.
Örgütün çalışmalarını ve Mersin’deki etkinliklerini konuştuğumuz Mersin Halkevi üyesi Dilan Boyraz, “Halkevleri bağımsız, kardeşçe, eşitlik içinde yaşadığımız bir ülkenin kurulması için durmadan, yorulmadan yürümektir...” diyerek, hedeflerini gazetemize anlattı.
Adım attıkları her alanda, her sözlerinde, her iddialarında bu dünyanın başka bir alternatifi olan eşit, özgür, ilerici bir dünya istediklerini belirten Boyraz, “Halkevleri; çocuklar ve gençler için paylaşmanın ve kardeşliğin, eşitliğin, bilimin dilini konuştukları kültür, sanat, eğitim, spor gibi çalışmalarda kendilerini özgürce ifade ettikleri, yeteneklerini geliştirdikleri mekanlardır” dedi.
KARŞI DURUŞUN ADRESİ: HALKEVİ
Soru: Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
D.BOYRAZ: Ben Dilan Boyraz. Yaklaşık 4 senedir Mersin Halkevi’nde gönüllü olarak eğitim veriyorum. Bu kuruma hizmet vermekten büyük onur ve mutluluk duyuyorum.
Soru: Halkevleri nedir? Faaliyetleri nelerdir?
D.BOYRAZ: Halkevleri; kimisi için okullarda bin bir gerekçeyle yapılan soyguna karşı dur derken kavgada tanıştığı bir örgüttür. Çocuğunun ırkçı, gerici, cinsiyetçi ve baskıcı zihniyetlerin prangasından kurtulmak isteyen için bir soluklanma yeridir. Mahallesinde sağlık ocağı isteyenlerin, hastane kapılarında rehin tutulanların, hastanede güvencesiz çalıştırılanların direnirken yayında bulunduğu dostlarıdır kimi zaman. Ulaşım zamlarına, balık istifi gibi taşınmaya kafası bozulanlar turnikelerden atlarken isyanı bir şenliğe dönüştürenlerdir. Barınma hakkını savunanların kendilerini evden atmak isteyenlere ‘sizin arkanızda polis varsa bizim arkamızda da Halkevleri var’ diyerek direndiği ortak çatıdır kimi zaman. Kırlarda suyun başını tutmaya çalışan şirketlere karşı köylü isyanı; kentlerde kontrollü sayaçların takılmasına karşı sayaçların üzerine yapıştırılan ‘ben izin vermeden değiştiremezsin’ ikazıdır Halkevleri. Kentleri ve doğayı bitmek bilmez kar hırsıyla yağmalayan sermaye projelerine karşı yaşamı ve doğayı savunanların buluşma adresidir. Kimi zaman güvenceli, sendikalı yaşanabilir bir ücretle iş hakkı için mücadele edenler için bir direniş adıdır. Artık işe yaramadıkları düşüncesiyle kendilerini hayattan emekli etmek isteyen, kapitalizme inat mücadeleden emekli olmayanların ülkenin geleceğini kurmakta biz de varız dedikleri bir örgüttür Halkevleri. Kadınlar için görünmeyen emeğin sosyal güvenlik çığlığı, kendini ifade ettiği bir kürsüdür. Tacizcinin kafasına inen bir şemsiyedir. Çocuklar ve gençler için paylaşmanın ve kardeşliğin, eşitliğin, bilimin dilini konuştukları kültür, sanat, eğitim, spor gibi çalışmalarda kendilerini özgürce ifade ettikleri, yeteneklerini geliştirdikleri mekanlardır Halkevleri.
GÖNÜLLÜLERDEN ÇOCUKLARA EĞİTİM
Soru: Yaz okulları faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
D.BOYRAZ: Halkevi’nde herkes ortaklaşa kollektif bir şekilde faaliyetlerini gösterir. Yaz okullarımız 10 yıldır Türkiye’nin her yerinde faaliyetlerini gösteriyor. Bu yaz okullarında eğitim gören çocukların yaşları 7-15 arasında değişmekle beraber binlerce çocuğa gönüllülük esasıyla eğitim veriyoruz. Bu eğitimleri mahallelerde gerçekleştiriyoruz. Zaman zaman belediyeler, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları (STK) bize yer tahsis ediyor. Yer tahsis etmemeleri durumunda biz kendi imkanlarımızla sınıflarımızı ve atölyelerimizi kuruyoruz. Halkevi yaz okulları, yoksul Türkiyeli çocukların yanı sıra Suriye savaşından kaçıp ülkemize sığınmış özellikle güney illerinde Suriyeli yoksul çocuklara yaz okulu veriyor. Verilen derslerde milli eğitim müfredatına alternatif oluşturuyor.
Soru: Bu sene düzenlemiş olduğunuz yaz okulları nelerdir?
D.BOYRAZ: Mersin’de 4. yapılan yaz okulları bu sene Karaduvar ve Mezitli de gerçekleştirildi. Düzenli olarak verilen dersler dışında tartışma atölyeleri yapıldı ayrıca çocuk hakları atölyesine, Mersin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu başkanın da katıldığı eğlenceli bir atölye gerçekleştirildi. Toplumsal cinsiyet atölyelerine ise LGBT 7 RENK derneğinin yürütücülüğünde geçen oldukça verimli atölyeler yapıldı. Dört hafta süren yaz okullarımız çocukların büyüklere hazırladığı şenliklerle son buldu. Çocukların şenlik sloganı ise 'Kahkahalarımızla Yırtacağız Karanlığı'ydı. Her iki Mahallede yaptığımız şenliklere ilgi de oldukça yoğundu.
"KARDEŞÇE YAŞAMAYI BİZE ANCAK ÇOCUKLAR ÖĞRETEBİLİR"
Soru: Çocuklara ne tür eğitimler veriyorsunuz?
D.BOYRAZ: Bu eğitimlerden bazıları ise tiyatro, halk oyunları, yaratıcı yazarlık, eğlenceli matematik, eğlenceli sağlık, ingilizce, koro gibi eğitimleridir. Bu vermiş olduğumuz eğitimler çocukların okullarda aldıkları eğitime ek olarak kendilerini sorgulatan, daha çok özgür hisseden, sosyalleştiren yöndedir. Anadilde, parasız, laik bir eğitimi savunuyoruz. Ezberci eğitime karşıyız. Adım attığımız her alanda, her sözümüzde, her iddiamızda bu dünyanın başka bir alternatifi olan eşit, özgür, ilerici bir dünya istediğimizi söylüyoruz.
Soru: Verdiğiniz eğitimlere örnek verebilir misiniz?
D.BOYRAZ: Eğitim verdiğimiz çocuklar mahallelerine geri döndüklerinde mahallelerindeki diğer arkadaşlarına, akrabalarına eğitim vererek gönüllü öğretmenlik yapıyorlar. Biz bu sene Karaduvar’da LGBT ile birlikte toplumsal cinsiyet atölyesi kurduk. Çocuklar pembe renginin sadece kadına, kız çocuğuna ait olmadığını; aslında renklerin cinsiyetinin olmadığını öğrettik.
DÜNYAYI VERELİM ÇOCUKLARA
Soru: Halkevi olarak çocuklara bir mesajınız var mı?
D.BOYRAZ: Ülkemizde yıllardır süren savaş eksenli politikalar ve son yıllarda özellikle dış ve iç politikaların gerginleşmesi en çok çocuklarımızı etkilemiş durumda. Doğuda evleri yıkılan her gün öldürülen çocuklar, güneyde kıyıya vuran göçmen çocukları batıda ise gerici eğitim politikalarıyla gericileştirilmeye çalışılan çocuklar biz büyüklerin savaş karnesi! Sonuç olarak doğu batı ayırt edilmeden ırk din mezhep ten rengi sorgulamadan yapılan tek şey çocuk tecavüzcülerini aklamak, ensar gibi tecavüzcü vakıfların sırtını sıvazlamak, çocuk katillerini görmezden gelmek. Halkevlerinin bu sene yaptığı yaz okullarının sloganı 'Dünyayı Verelim Çocuklara' idi. Çünkü kardeşçe yaşamayı bize ancak çocuklar öğretebilir.
“KADINLAR KÜFRE MARUZ KALIYOR”
Soru: Halkevci Kadınlar olarak kadına şiddeti açıklar mısınız?
D.BOYRAZ: Kadına yönelik şiddet, kadının yaşama güvenliğinin, onurunun, özgürlüğünün ve bedensel bütünlüğünün sırf kadın olduğu için ihlalidir. Cinsiyet ayrımcılığına dayanan her türlü şiddeti kapsar. Bu şiddet türlerinden bazıları fiziksel şiddet, cinsel şiddet, psikolojik şiddet, ekonomik şiddettir. Fiziksel şiddet daha çok elle ya da dokunmayla olan şiddettir. Cinsel şiddet kadının isteği dışında rahatsız edici cinsel davranışa ve ilişkiye zorlanmasıdır. Cinsel ilişki sırasında fiziksel ve duygusal zarara uygulatılmasıdır. Örnek olarak cinsel organlara zarar vermek, kürtaja zorlamak, cinsel özellikleri bakımından başka kadınlarla kıyaslamaktır. Psikolojik şiddet ise kadının bedensel bütünlüğünü doğrudan hedef almayan ancak psikolojik bütünlüğüne zarar veren söz ve davranışlardır. Bunlardan biri küfürdür. Hele ki günümüzde en çok kadınlar küfre maruz kalıyor. Örneğin iki erkek arasında söylenen bir küfür aslında kadın bedeni üzerinden dönüyor. Ekonomik şiddet ise maddi açıdan kadının emeğinin sömürülmesi veya çalışmasının engellenmesidir. Buna örnek olarak kadının harcamalarını kısıtlamak, çalışmıyorsa para vermemek ya da kısıtlı para vermek, aç bırakmak vs. dir.